HDP'siz seçim, Kürt'süz seçmen

Kimi yorumcular ve köşe yazarları, AKP’nin iktidarı yeniden ele geçirmek üzere “mümkün tüm yolları” denemeye hazır olduğunu söylüyor, hatta bazıları, bu mümkün yolların tümünün tüketildiğini ileri sürüyor.
Olağan koşullar ve var olan yasal sınırlar düşünüldüğünde, iktidar uğruna yapılabilecekler için çizilen yol haritaları da ister istemez şu ana kadar yapılanların ötesini hayal etmeyi güçleştiriyor. Ortada “iptal edilmiş bir seçim” varken, geçersiz ilan edilmiş bir Meclis söz konusuyken, bundan ötesini düşünmek zor oluyor haliyle.
Ne var ki, Başbakanın ve Cumhurbaşkanının pek çok kez dile getirdikleri, yandaş medyanın yasal ve idari boyutlarını irdeleyerek pek mümkün gördükleri bir yol daha var ve bu önümüzdeki süreçte ciddi olarak işlenecektir. Bu, “taşımalı seçmen” diye adlandırılan, aslında “seçilmiş seçmen” anlamına gelen uygulamadır. “Sandık güvenliğinin olmadığı” bölgelerin seçmenini taşıma usulüyle “Güvenli bölgeye götürerek” oy kullandırmak!
Bu mümkün mü? Cumhurbaşkanı, “Yüz binlerce öğrenciyi okullara taşıyan bir ülkede bizim bunu başaramamak gibi durumumuz olamaz” diyor. Doğrudur. Çekersin minibüsleri, otobüsleri, doldurursun dolmak isteyen seçmeni, götürürsün istediğin yerde sandıkla buluşturursun. O arada zaten kime oy vereceğini çoktan bildiğin seçmen seçilmiş olur, o da senin istediğini seçer.
Bu önümüzdeki “tekrar seçim” için düşünülen ve üzerinde çalışılan birinci hamle. Buna, seçilmiş seçmen, ya da Kürt’süz seçmen planı diyebiliriz.
İkincisi, HDP’siz seçim hamlesidir. HDP yöneticileri için hazırlanan soruşturma dosyaları hazırlanıyor ve derinleştiriliyor. Cumhurbaşkanı, “Parti kapatmaya karşı” olduğunu söylüyor. Bu doğrudur. Ama bir partiyi seçimlerde etkisiz kılmak için onu kapatmak şart değildir. Siyasi hareketi sürükleyen isimleri siyaset dışında bırakarak da bu amaca ulaşılabilir. Açıktır ki, HDP’nin 7 Haziran seçimlerindeki başarısında Selahattin Demirtaş’ın kişisel özelliklerinin payı önemli rol oynamıştır. Şu halde yalnızca onun seçim dışı bırakılmasıyla bile önemli ölçüde amaca yaklaşılmış olunacağı hesap ve hayal ediliyor olabilir. Demirtaş’sız bir HDP’nin başarı düzeyinin en azından 3 puanlık bir gerilemeye yol açacağı hesabı bile iştahları pek kabartıyor.
Bu seçeneğin yürürlüğe girmesi için kullanılacak araçlar konusunda hayal güçlerinin pek ihtirasla çalışacağından kuşku duyulamaz.
1 Kasım’a kadar “Kürtsüz seçmen, HDP’siz seçim” formülünün gerçekleşebilmesi için yapılabileceklerin başında savaşı derinleştirmek ve yaygınlaştırmak geliyor.
Karanlık yoğunlaşıyor.